İzin Tercihlerini Özelleştirin

Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezleri kullanıyoruz. Aşağıda her izin kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

"Gerekli" olarak sınıflandırılan çerezler, sitenin temel işlevlerinin sağlanması için gerekli olduklarından tarayıcınızda saklanır.... 

Daima Aktif

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

Gösterecek çerez yok

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

Gösterecek çerez yok

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

Gösterecek çerez yok

Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

Gösterecek çerez yok

Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.

Gösterecek çerez yok

Beynimiz Haz Peşinde mi, Huzur Peşinde mi?

Kafede bilgisayar başında gülümseyen yoga eğitmeni Faruk Kurtuluş

Dopamin ve Serotonin: Heyecan ile Huzurun Dansı

1. İki Kimyasal, İki Farklı Hissiyat

Hayatta hem heyecana hem de huzura ihtiyaç duyarız. Bazen kalbimizi hızlandıran yeni bir deneyim ararız, bazen de içimizi dolduran derin bir dinginlik… Bu iki halin ardında beynimizin en önemli iki kimyasal habercisi vardır: dopaminve serotonin. Onların dengesi, ruh halimizden ilişkilerimize, motivasyonumuzdan hayattan aldığımız keyfe kadar her şeyi etkiler.

2. Dopamin: Heyecanın Motoru

Dopamin bize hareket enerjisi verir. Yeni tatlar, keşifler, sürprizler… Hepsi dopaminin “ödül sinyali” sayesinde heyecan verici gelir. Ama bu coşku kısa ömürlüdür. İlk lokmasıyla mest eden tatlı ya da uzun zamandır beklenen tatilin ilk günü… Hepsi hızla alışılan birer anıya dönüşür. Aynı heyecanı tekrar yaşamak için biraz daha fazlasını isteriz.

3. Serotonin: Huzurun Dili

Serotonin ise “olduğun yer iyi” der. Sessiz bir dost sohbeti, emek verdiğin bir işi bitirmenin huzuru, günün sonunda içini kaplayan o tatlı sakinlik… Serotonin coşku yerine güven ve istikrar getirir, arayış yerine şimdiki anın kıymetini hatırlatır.

4. Denge Olmadan Tatmin Yok

Hayat sadece dopamin peşinde koşarsak hep “bir sonrakini” aradığımız, tatminin hızla sönüp gittiği bir döngüye dönüşür. Sadece serotonine yaslanırsak da değişimden uzak, durağan bir hal alabilir.

5. İlişkilerde Dopamin ve Serotonin

İlişkilerde de aynısı geçerlidir: Yeni tanıştığımızda dopamin yüksektir; zamanla bu yerini serotoninin getirdiği derin bağa bırakır. Gerçek tatmin, bu iki halin dengesiyle doğar. Başta hiç kıvılcım yoksa ilişki fazla durağan kalır; sadece heyecan varsa ise bağ uzun sürmez.

6. Sonuç: Heyecan ile Huzuru Birlikte Taşımak

Hayatı zengin ve doyurucu yapan, heyecan ile huzurun birlikte var olabilmesidir.