Poz ve Hareket

Bizim işimiz poz yapmak değil, eylemle bir olmak. İşte bu yüzden yoga uygulamasında “poz” yerine “hareket” kelimesini vurgulamayı tercih ediyorum. Çünkü poz kelimesi durağan bir his veriyor. Hareket ise eylemin kendisi. 

Hareket

Her an aksiyon halindeyiz. Bir poza girerken hareket aracılığıyla giriyoruz. Bu durum sabit duruyor gibi göründüğümüz zaman da devam ediyor. Nefesimizin akışı, kalp atışlarımız, dolaşım sistemi, sindirim sistemi, sinir sistemi, salgı bezleri.. Hareket sürekli devam ediyor. 

Yaşam

Yaşadığımız sürece hareket var. Eylemle bir olmak, yaşamla bir olmak demek. Yaşamın kendisi hareket. Bir tek ölüm, hareketsizlikle ilgili. Havuz gözlü anneannemin yanına son kez, ona veda etmeye gittiğimde, nefes almadan, öylece duruyor olmasına nedense hayret ederek bakmıştım. Bakarken, zihnim sanki anneannem nefes alıyormuş gibi hareketin hayalini yaratıyordu. Daha çok baktığımda, hareket olmadığını anladım. Sonra gözlerine baktım. Işıl ışıl parlayan, hep içinde küçük kıpırtılar olan, o derin manalı, yeşil gözlere.. Şimdi öyle bakmıyorlardı.

Mucizeyi çok acayip şeylerde aramasak, yaşamın değerini daha çok bileceğiz. Her eylem bir mucize. Ruhu yansıtıyor. Yaşamın kendisi. Bütün kahkahalarımız ve gözyaşlarımız, kendimizi ifade ettiğimiz ve edemediğimiz anlarda küçük ya da büyük aksiyonlarla dolu. Çünkü hayat ifade bulmak istiyor. Onun değerini ne kadar bilirsek, ifademiz de o kadar çıkıyor.

Pozu Amaç Değil Araç Olarak Yapmak

Poz bir araç. Dışarıdan bakıldığında sanki donuk, durağan bir şeymiş gibi bir intiba yaratabiliyor. Bu konularda pek bilgisi olmayanlarda ön yargı da oluşturabiliyor. Ya çok yapmak istiyorsun; ya da korkup kaçıyorsun belki. Bundan dolayı yazma ihtiyacı duydum.

Davet

Pozu bir davet olarak algılayın. Hangi yöne doğru araştırma yapacağımızı, hangi yöne doğru “HAREKET” edeceğimizin bir sembolü. Herkes kendi beden bütünlüğü içerisinde, kendine has olan şekli, kendi ifadesini buluyor.

Süreklilik Özelliği

Poz zamanın kısa bir kesiti. Bir aksiyonun sonu, vardığı yer gibi bir his veriyor. Hareket ise, pozu da kapsayacak şekilde süreklilik içeriyor. Onunla bir olduğumuz zaman, varıcak bir yer olmadığını anlamaya başlıyoruz.

Sonuç Odaklı Zihin Yapısından Anın Farkındalığına

Böylece zihnin sonuç odaklı yapısı da çözülmeye başlıyor. Ara değerlerin, geçişlerin farkına varıyoruz. Bu durum, hayatın her anında eylemin kendisi olma, yaptığımız her şeyi hissederek yaşama yönünde ilham veriyor bize.

Bizim işimiz poz yapmak değil, eylemle bir olmak. İşte bu yüzden yoga uygulamasında “poz” yerine “hareket” kelimesini vurgulamayı tercih ediyorum. Çünkü poz kelimesi durağan bir his veriyor. Hareket ise eylemin kendisi. 

Bu Anlayışı Uygulamanın İçinde Deneyimlemek

Ayrıca bu anlattıklarımı uygulamanın içinde deneyimlemeniz çok iyi olur. Bunun için isterseniz, haftaiçi veya haftasonu derslerimize katılabilirsiniz. Böylece okuduklarınız kavramda kalmayıp, beden bulmaya başlar.