İzin Tercihlerini Özelleştirin

Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezleri kullanıyoruz. Aşağıda her izin kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

"Gerekli" olarak sınıflandırılan çerezler, sitenin temel işlevlerinin sağlanması için gerekli olduklarından tarayıcınızda saklanır.... 

Daima Aktif

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

Gösterecek çerez yok

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

Gösterecek çerez yok

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

Gösterecek çerez yok

Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

Gösterecek çerez yok

Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.

Gösterecek çerez yok

Fuseki

Üniversitede okuduğum yıllarda Go oynamaya başlamıştım. Go siyah ve beyaz taşların,  bir tahta üzerinde hakimiyet kurma savaşı verdiği, uzak doğu kökenli bir strateji oyunu. İnsanlık tarihinin en eski oyunlarından biri.

Tahta boşken başlanan bu oyunda, taraflar tahtaya tek tek taşlarını koymaya başlarlar ve oyunun sonunda tahtada daha fazla alanda hakimiyet kuran taraf kazanır. Oyunun başındaki açılış hamlelerine “Fuseki” denir. Fuseki hamleleriyle taraflar stratejilerini biraz belli etmeye başlarlar. Genelde tecrübeli olanlar tahtanın bütününün farkındalığı içinde oynarken, daha yeni olanlar daha hırslı bir şekilde, belki de yalnızca noktasal olduğu söylenebilecek bir bakış açısıyla, yoğun bir konsantrasyon hali içerisinde oynarlar.

Bu oyunu oynamaya başladığım ilk zamanlarda, ne şanslıydık ki İjima-San adında, pazar günleri bize ders veren Japon bir go ustamız vardı. Onunla oynadığım bir oyunun hemen başında yapılan bir kaç fuseki hamlesinden sonra dikkatimin tamamı tahtanın bir köşesinde takılıp kalmıştı. Bu yüzden oyunun devamında hamlelerimin çoğunu oraya yaptım ve o köşeyi aldım. Fakat sonra tahtanın geniş görüntüsüne bir baktım ki, tahtanın kalan kısmı neredeyse tamamen İjima San’ın olmuş. Küçücük bir köşeyi kazanma arzusuyla bütün tahtayı vermiştim.

Aynı Go tahtasında olduğu gibi, beden üzerinde de bu tip noktasal konsantrasyon halleri zararlı olabilir. Bedenin yalnızca bir parçası için hareket ettiğiniz zaman, bu bedenin bütününün tehlikede olduğunu gösterir. Uygulamanız sırasında bedenin hiç bir parçası, başka bir parçanın yapmadığı işi yapmaya kalkıp, kendi üzerine vazife olmayan bir işin altına girmemelidir. Yoga, bütünlük içinde hareket ederken, bu bütünlüğün içinde açığa çıkan hisleri samimiyetle farketmek demek. Böylece aynı yoga’nın kelime manası  olan “birleşme” gibi, zihnin-beden bir hale gelir.

İlk başta bedende belki ayrıymış gibi gözüken parçalar, yoga yaparken aynı bütünün parçası olarak algılanmaya başlanır. Parçalar birleşmez; onların üzerindeki algı genişler. Dolayısıyla yapılan şey onları birleştirmek değil, onların aynı bütünün parçası olduğunu farketmektir. Aynı go tahtasında başlangıçta daha noktasal olan algının zamanla genişlemesi gibi, beden üzerindeki algı da giderek genişler.Tekrar edilen düzenli uygulamayla, bedeninin farklı parçaları eşzamanlı olarak da hissedilmeye başlanabilir.

Böylece beden vasıtasıyla hayata da daha geniş bir perspektiften bakabilmeye, hayatın farklı parçalarının aynı bütünün parçası olduğunu anlamaya kapı açılır. Bu anlayış, hatırlanılması gereken, entelektüel bir bilgi şeklinde değil de; beden bütünlüğü sayesinde, bedenin zekası tarafından anlaşılan hafif bir bilgi olarak hayatın her anında kendini belli eder.