Çok sık yaşadığım bir durumu paylaşmak istiyorum:
Uzun zamandır görmediğim eski öğrencilerimden biriyle karşılaştığımda çoğunlukla beni görür görmez hemen nasıl yoga yapmak istediğini ve neden derslere gelemediğini anlatmaya başlıyor. Genelde bu söylenenler pek gerçekçi gelmediğinden, ne diyeceğimi bilemeden, anlatılanları istemiyerek dinlerken bulabiliyorum kendimi. Çok yaşadım bunu.
Dün akşamki dersimi vermeye giderken yine aynı durum oldu. Metroda eski bir öğrencimle karşılaştım ve beni görür görmez nasıl yoga yapmak istediğini, ama havanın biraz soğumasını beklediğini ve bu arada sabahları koşmaya başladığını anlatmaya başladı. İçimden geldi ve araya girdim:
“Bu gerçek değil. “Sıcak geçsin sonra yogaya başlayacağım” bir zihin oyunu. Belki kendini inandırabilirsin buna ama bana gerçek gibi gözükmüyor bu söylediğin.”
Bunu söylememin üstüne biraz şaşırdı ve susup, gülerek bana baktı.
Sonra
“Sonra” bir yazılım. Bu sebeple bir şeyi sonraya ertelemek genelde zihnin oyunu oluyor. O ertelediğiniz şey hep sonrada kalıyor. Bir şey gerçekleşiyor, ondan sonra başka bir şeyi daha gerçekleştirmek gerekiyor ve bu böyle uzuyor. Atıyorum, hava soğuyor ama bu sefer işler yoğunlaşıyor. İşlerin yoğunluğu geçtikten sonra, bir yere gitmeniz gerekiyor gibi. Bir kurulum gibi bu. Burada önceliği neye verdiğiniz önemli. Eğer önceliği kendi bedeninize verirseniz, o bütün hayatınızı toparlıyor aslında.
Yoga yapmaya başladığım ilk zamanları hatırlıyorum. Kendimden biliyorum, ne oyunlar oynardı zihnim kaçmak için. Yoga yapmak zor gelirdi çünkü bazen. Bütün bunlara rağmen yine de yaparsam çok iyi gelirdi. Hiç hatırlamıyorum yoga yaptıktan sonra “Keşke yapmasaydım” dediğimi. Sıcakta da, soğukta da hep iyi geldi. Özelllikle en zor, en sıkıntılı zamanlarda daha da iyi geldi.
Öğrencimle diyaloğumuza kaldığımız devam edeyim. Ardından şunları söyledim:
“Gerçek olsa, yani hakikaten istersen zaman ayırırsın. Bak demek ki koşmak istiyorsun ve ona zaman ayırmışsın.”
“Doğru söylüyorsun.” dedi.
Bir de koşarken kendini sakatladığından bahsetti ki, bu konuya şimdi girmeyeceğim. Bu ayrı bir konu. Bunun hakkında başka bir yazı yazacağım. Ama kısaca şunu söylemek istiyorum. Koşmak da yoga anlayışıyla yani farkındalık içinde yapılabilir. Performansın içine farkındalık katmak sakatlanma riskini azaltırken, aynı zamanda yaptığınızı da daha zevkli hale getirir.
Konumuza geri dönelim. Şunu farkediyorum ki bir süredir yoga yapmayan öğrencilerim beni gördüklerinde bazen biraz suçlu hissediyorlar kendilerini. Bu daha önce de söylediğim gibi çok yaşadığım bir durum. Buna gerek yok. Yogayı benim için veya başka biri için değil, kendiniz için yapıyorsunuz. İstediğiniz zaman yapar, istediğiniz zaman bırakırsınız. Lütfen rahat olun. Kimseye herhangi bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz.
Ben yoga bana çok iyi geldiği için paylaşmaktan çok zevk alıyorum. Yogayı sade bir yol olduğu için çok seviyorum. Hepsi bu..
Eğer sonrayı planlıyorsanız, kendinizi kandırmayın. Sonra hiç bir zaman gelmeyecek. Hep sonrada kalacak. Yoga sonrayla değil, içinde bulunduğunuz anı hissetmekle ilgili. Şu anda nasıl hissetiğinize bakın.
Karşılaşmak üzere..