Bali’deki ilk yoga kampımızı tamamlamamızın ardından, adayı keşfetmek için kendime ayırdığım zamanla beraber toplamda yirmi bir günü bulan Bali yolculuğumun sonuna geldim. Hayatımdaki en memnun kaldığım seyehatlerin birinden dönüyorum.
Bir ülke düşünün ki, insanların neredeyse hepsi sürekli güleryüzlü davranıyor. Size olan davaranışlarını boşverin, kendi hallerine baktığınız zaman, kendilerinden memnun olduklarını gözlemleyebiliyorsunuz. Yaptıkları iş her ne olursa olsun onu severek yapıyorlar. Çalışmadıkları anlarda da sessizce oturup doğayı gözlemledikleri bir çok anı görebiliyorsunuz.
Ülkedeki neredeyse herkes meditasyonu, yani tefekkür halini, kendine dönmeyi biliyor. Kendini izleme farkındalığı herkeste var. Sessiz kalmak, birbirini rahatsız etmemek kültürün içine özümsenmiş. Senede bir gün bütün adanın sessiz kaldığı ortak bir günleri bile var.
Adada herkesin enerjik ve hafif bir hali var. Gözleri canlı. Bol bol espri yapıyorlar. Siz bir şaka yaptığınız anda da hemen alıp bütün bedenleriyle beraber kahkahalarla gülüyorlar.
Doğası nefis. Her yeri yemyeşil. Daha önce karşılaşmadığınız bir çok yeni bitkiyi görebiliyorsunuz. Tropik meyvalar nefis. Her yerde maymunlar var.
Senede dört ay boyunca bol bol yağmur yağıyor ama kalan zamanlarda ada hep güneşli. Yağdığı zamanlar da dahil olmak üzere hep sıcak. Dolayısıyla yağmur sezonunda da zevkle yüzebiliyorsunuz. Birbirinden güzel koyları var. Okyanus nefis. Kafanızı suya sokar sokmaz, nereye bakarsanız bakın rengarenk onlarca balık görebiliyorsunuz. Suyun altı da, üstü gibi yaşam kaynıyor.
Hayatta rahatsız olduğum, elimde olmadan gördüğüm zaman huylandığım tek canlı olan karafatma fobim bile geçti. Yanlış anlamayın yirmi bir günde yalnızca iki kere gördüm. İkisinde de hayvan sokakta kendi halinde, sakin bir şekide ağaçtan düşmüş bir yemişi yiyordu. Bizim buralardakiler gibi antenleri sola sağa sallayarak insanın üzerine üzerine gelme durumu yoktu yani. Bir ülkenin böcekleri bile daha mı sakin olur? Oluyormuş demek ki.
Konaklamalar çok uygun ve tam demin ki konunun üzerine söylüyor olacağım beki ama gerçekten her yer birbirinden temiz. Pırıl pırıl. Sizi ağırlayan insanlar, kibar, nazik ve özenli.
Genel olarak hayat hala bize göre daha ucuz.
Adada neredeyse herkesin içinde bulunduğu anda uyanık, enerjik olan halini görmek çok ilham verici. Tabi ki bir çok sınıktıları ve dertleri de var fakat bunları karşılayış halleri rahat. Böyle insanlarla biraz takılmaya başlayınca ister istemez siz de daha çok öyle olmaya başlıyorsunuz. Anın içindeki özgün ifadeniz de genelde daha esprili oluyor. Zaten genelde ada genelinde neşe hakim. Hayat bu şekilde akarken günlerin nasıl geçtiğini anlamadım. Ve her gün hiç farkında olmadan o kadar çok şey yapabildim ki!
Bu seyahatten gerçekten tatmin olmuş bir şekilde, içimde kendiliğinden uyanan bir şükran duygusuyla dönüyorum. Harika bir doğa, temiz hava, nefis yemekler, meyvalar, bol bol yoga, dans, masaj, kahkaha.. Zevkli hediyelik eşyalar, alanımla ilgili bana heyecan veren yeni kitaplar, yeni arkadaşlar. Şnortkelle yüzdüğüm nefis koylar ve iki gün boyunca hiç planlamadan yaptığım dört nefis scuba dalışta gördüklerim. Gördüklerimin yanı sıra, dalışların kendi başına bedenime verdiği haz.. Aktif bir yanardağın eteklerinde okyanusta yüzerken, bulutların arasından süzülen akşamüstü ışığını seyretmek. Pirinç tarlalarını tüm sadeliğiyle, öylece izlemenin zevki.. Tatlı Luwak canlısıyla tanışmak ve bize sunduğu şahane kahveyi yudumlamak.. Maymunlar.. Sabahları sürüler halinde uçan, ilk defa gördüğüm beyaz kuşlar. Geceleri kurbağaların hiç duymadığım şarkıları. Bir anda belirip, aynı hızda ve sessizce kaybolan kertenkeleler. Her akşam üstü güneşin büyüleyici batışı. Bütün bitkiler.. Bütün doğa…
Ve en önemlisi bu doğadaki insanların günlük hayatın sıradan hallerinin içindeki ifadeleri.. Bu ifadelerin içinde bulundukları doğa gibi canlı oluşu.
Bütün bunların bana dokunuşuyla dönüyorum.
Seneler önce, yoganın aslında insan doğası aracılığıyla doğayla yakınlaşmak olduğunu anladığımda çok etkilenmiştim. Bununla beraber yogaya ve dolayısıyla hayata bakışım değişmişti. Bu seyahatte bunu iyice özümsedim. Paylaşmak için de çok hevesliyim..
Keşfettiğim yeni yerlerin bir dahaki Bali kampımız için bana verdiği heyecan da şimdiden beni benden alıyor.
Haberler yakında. Takipte kalın!