Bedenle Gelen Anlayış

Yoga grup dersi verdiğim bir fotoğraf

Hatha Yoga, hayata beden aracılığıyla anlayış geliştirmenin yolu. Bedene yaklaşımınız bütün hayatınızı etkiliyor. Bedeninize ne kadar agresif, anlayışsız, değiştirmeye çalışan bir tarzda davranırsanız, hayatınızda da o kadar agresif, anlayışsız ve değiştirmeye çalışan bir tarzda oluyorsunuz. Bedeninize ne kadar sevgi dolu, duyarlı ve anlayışlı olursanız hayatınızda da o kadar hassas, anlayışlı ve kendiliğinden gelen bir kabul içinde oluyorsunuz.

Bu hayatın içinde çabanın olmaması manasına gelmiyor. Hayatınızın içindeki çaba kendiliğinden devam ederken, bütün olanların içinde hassas, anlayışlı ve kendiliğinden gelen kabul içinde olabiliyorsunuz.

Bedenin doğası

Bedenin doğasını anlamaya başladığınız zaman hayatın doğasını da anlamaya başlıyorsunuz. Beden hayatın size en yakın olan ve bu yüzden de en kolayca anlaşılabilecek parçası. Basit olana bakmaya başladığınız zaman ondaki sonsuzluğu görmenize kapı açılıyor. Hayatın doğasını anlamak için, anlamadığınız kavramlar üzerinde kafa patlatmaya, hayaller kurmaya, gizemli havalar yaratmaya, felsefeler yapamaya gerek yok. Hatta bütün bunlar daha fazla kafa karışıklığına ve hiç bir şey anlamamaya neden oluyor. Bu şekilde günlük hayatın akışı içinde anlayış geliştirebilicek, uygulanabilir bir bilgi olmuyor elinizde. Kendi gerçeğinizi yaşayacağınıza kavramlar peşinde koşarken buluyorsunuz kendinizi.

Bedeni kendi doğasında görmeye başladığınız zaman onun doğadan ayrı olmadığını anlamaya başlıyorsunuz. Herşeyde varolan özün onda da olduğunu görüyorsunuz. Sadelik derinliği barındırıyor. Bir şeyi değiştirmeye çalışmadan baktığınız zaman onun doğasını görebiliyorsunuz. Doğasını gördüğünüz zaman, orada kendiliğinden olan değişimi de görüyorsunuz. Meditasyon bir şeyi değiştirmeye çalışmadan olanları oldukları haliyle izleyerek yapılıyor. Değiştirmeye çalışmadığınız zaman hayatın değişken doğasını görmenize, yani meditasyona kapı açılıyor.

Meditasyon

Seneler önce ilk hocalık eğitimimi aldığım Zeynep Aksoy’dan bütün yoga uygulamasının meditasyon olduğunu öğrenmiştim. Benim için çok dönüştürücü bir adımdı. Bütün hayatın meditatif, yani farkındalık içinde yaşanabileceğini anlamama kapı açtı. Daha sonra Zeynep’in de hocası olan Godfrey Devereux ile katıldığım eğitimlerde beden farkındalığım giderek artmaya başladı ve daha ince detayları hissedebilmeye başladım. Godfrey’in hareket dalgası manasına gelen, genellikle iki basit hareket arasında gidip gelinerek yapılan “ulola” adını verdiği tekniği, basit hareketlerin içindeki hislerin yüzeye çıkmasına kapı açıyordu. Bu anlayış yavaş yavaş gelmişti fakat hissetmeye bağladığımda büyülenmiştim. Uzunca bir dönem etkisi altında kaldım.

Zaman içerisinde kendimi tamamen Godfrey’in Dinamik Yoga tekniğiyle öğretirken buldum. Daha sonra öğretme stilime diğer yoga tarzlarında kendi beden deneyimimden geçirdiğim ve iyi geldiğini gördüğüm araçları da katmaya başladım. Şu andaki stilim bu şekilde yaptığım araştırmalarla gelişmeye devam ediyor. Bu araştırmayı beden bütünlüğünü bozmadan, sağlıklı bir temelin üzerine yapıyorum. Bedeni hazır gördüğümde bazen Yin Yoga’daki gibi pozlarda pasif uzun beklemeleri kullanabiliyorum. Anusara Yoga’ki sekans planlamalarından, Ashtanga Yoga’daki akışlardan veya Vinyasa Yoga’daki değişken akışlardan yararlanabiliyorum. Bunlar dersleri renklendirebiliyor. Bütün bunların temelinde her zaman Zeynep Aksoy’dan öğrendiğim meditasyon anlayışı ve Godfrey’den öğrendiğim beden bütünlüğü içinde hareket etmek ve yapılan hareketleri hissediyor olmak yatıyor.

Bütün bu yoga türleri ve hepsinin farklı isimleri de biraz kafa karıştırıcı olabiliyor. Hatha Yoga bütün bu yoga türlerini kapsayan isim. Hayatın doğasını bedenle anlamanın yolu. Yoga aslında bir tane. O da basitçe zihnin uçuşkan, proje bazlı doğasının, bedenin sürekli his üreten doğasıyla iç içe geçerek bir olma hali. Kullanılan bütün teknikler buna kapı açmak için bir araç. Düzenli uygulamayla küçük detaylar giderek daha net farkedilir, uygulanabilir ve hissedilebilir oluyor.

Farkındalık içinde hareket ederken, yaptıklarınızı olabildiğince samimiyetle hisseder hale geldiğiniz zaman, bütün uygulamanız meditasyona dönüşüyor. Meditasyonla yani değiştirmeye çalışmama haliyle, hayatınızda kendiliğinden olan değişimi görebiliyorsunuz. O da işin büyüsü.